AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, ” Türkiye Cumhuriyeti’nin nitelikleri ve milletimizin pahaları konusunda rastgele bir pazarlık yoktur. Bir al ver süreci yoktur. Rastgele bir müzakere yoktur. Maksat terörsüz Türkiye hedefine ulaşmaktır” dedi.
AK Parti Sözcüsü Çelik, AK Parti Yalova Vilayet Başkanlığı Vefa İftarı’na katıldı. Altan Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen iftar sonrasında konuşma yapan Çelik, Türkiye ve etrafındaki gelişmelere bakıldığında AK Parti’nin, Cumhur İttifakı’nın ülke ve bölge için ne kadar büyük değer söz ettiğinin bir kez daha görüldüğünü belirtti. Son devirlerde Türkiye’nin ehemmiyetinin daha da ortaya çıktığını anlatan Çelik, “Yukarımızda Rusya- Ukrayna Savaşı, aşağımızda, güneyimizde Gazze’deki soykırım, Suriye’deki gelişmeler, bütün bunlara baktığımızda Sayın Cumhurbaşkanımızın dirayetli yönetiminin Türkiye için ne kadar değerli olduğu, vazgeçilmez olduğu bütün dünya tarafından takdir ediliyor. Bugün Avrupa gazetelerine baktığımda, dünyada takip ettiğim medya organlarına baktığımda gördüğüm birinci haber Türkiye’dir. ve birinci haber önümüzdeki gelişmelerde Trump’la Avrupa ortasındaki tartışmalar, Recep Tayyip Erdoğan’ın, Sayın Cumhurbaşkanımızın nasıl bir yol izleyeceğidir. Düne kadar bizi eleştirenler bugün Türkiye’nin ne kadar kıymetli olduğundan, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinin ne kadar değerli olduğundan bahsediyor. Biz onlara aslında her vakit diyorduk. Bu yalnızca güç vakitlere düştüğünüzde anlamayın. Bunu olağan vakitlerde da anlayın. Şayet olağan vakitlerde anlamış olsaydınız, bu sıkıntı vakitlere düşmezdiniz. Daha evvel de tekraren söz ettik” diye konuştu.
Avrupa’nın Türkiye’ye gereksinimi olduğuna değinen Çelik, şöyle konuştu:
“Avrupa Birliği global bir güç olmak istiyorsa bunun yolun Türkiye ile kurabileceği en yakın ilgiyi kurmasından geçer lakin maalesef bunu vaktinde anlamadılar. Vaktinde anlamadıkları üzere bu güç vakitte anlayarak aslında kendileri açısından büyük ziyanlar ortaya çıktıktan sonra sıkıntıyı toparlamaya çalışıyorlar lakin şunu herkesin bilmesi lazım ki, Türkiye’nin gücü, Sayın Cumhurbaşkanımızın Türkiye’de gerçekleştirdiği büyük ihtilallerle, büyük dönüşümlerle Türkiye’nin geldiği nokta bütün dünya için göz kamaştırıcı. Bu kadar çok merkezli krizi, bu kadar dirayetle yöneten başkana sahip olmamız, ülkemizin dünya siyasetinin en kıymetli 10 probleminde görüşü kesinlikle sorulması gereken ülke pozisyonuna gelmiş olması işte bu büyük uğraşın sonucudur. Biz şunu biliyoruz ki, bu büyük uğraşta bu zaferlerin kazanılması sizler sayesinde, sizlerden evvel teşkilatlarımıza değer, kıymet, dayanak vermiş büyüklerimiz sayesinde olmuştur. Onun için bizin en kıymetli gücümüz teşkilatımızdır. En değerli gücümüz teşkilat mensuplarımızın mesken ev, mahalle mahalle gerçekleştirdiği bu kıymetli toplantılardır.”
“Siyasi mezhepçilik zehirdir”
Çelik, geçtiğimiz günlerde CHP milletvekilleri tarafından değerli bir provokasyona imza altığını belirterek, şunları kaydetti:
“Suriye’de bir Esad rejiminin artığı olan birtakım ögelerin Suriye’yi istikrarsızlaştırmak için oradaki legal idareye karşı silahlı kalkışma yapmasının akabinde legal güvenlik güçlerinin olayı raporlamaya çalışırken maalesef hepimizi çok üzen legal güvenlik güçlerinin dışında, ya da denetimsiz birtakım güçlerin Suriye’deki Alevi kardeşlerimize dönük olarak, oradaki kardeşlerimizin vefatına yol açan, yaralanmasına yol açan birtakım aksiyonlar ortaya çıktı. Biz bunun sonucunda şöyle bir tutum koyduk, dedik ki Suriye’deki Sünniler, Aleviler, Kürtler, Şiiler, Nusayriler, Dürziler kardeşimizdir. ve tekrar şu cümleyi ekledik. Dedik ki, DEAŞ’ın yaptığı katliamlar Sünnilere mal edilemez. YPG’nin yaptığı katliamlar Kürtlere mal edilemez. Esad rejiminin yaptığı katliamlar da Nusayri ve Alevi kardeşlerimize mal edilemez. Bu kadar açık cümleler kurmamıza karşın yeniden ekledik. Mezheplerin hepsi hürmet bedeldir lakin siyasi mezhepçilik zehirdir. Bu kadar açık cümleler kurmamıza karşın maalesef bir kadro CHP milletvekilleri Hatay’ımıza giderek orada bizim Alevi, Nusayri kardeşlerimize Esad artığı dediğimiz gibisinden cumhuriyet tarihinde görülmemiş bir iftira attılar, palavra söylediler.”
“CHP’nin tek gündemi var”
İftira, palavra siyasetine karşı son derece tecrübeli olduklarını anlatan Çelik, “Oradaki Nusayri kardeşlerimize, Şii, Alevi, Kürt, Dürzi, Sünni bütün kardeşlerimizle biz daima olarak temas halindeyiz. Birileri üzere sıkıntıyı yalnızca siyasi mezhepçilik üzerinden almıyoruz. Başından beri de söylüyoruz. Suriye Suriyelilerindir lakin enteresan olan şu, oraya giden bir CHP milletvekili diyor ki, ‘Samandağ’ın, Hatay’ın mukadderatıyla Lazkiye’nin mukadderatı budur.’ Biz bunu 10-15 yıldır söylediğimizde karşımıza çıkıp ‘Suriye’de ne işiniz vardı’ diyordunuz. Suriye’de ne işimiz vardı diye Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu iradeyi eleştiriyordunuz. Bunu ne vakit anladınız, 15 sene sonra anladınız. Demek ki şöyle bir ortalama var, CHP’nin iç siyasette bizim partimizin, Cumhurbaşkanımızın koyduğu iradeyi anlaması için en az 10 seneye muhtaçlığı var. Tekrar CHP’nin Cumhurbaşkanımızın, partimizin, Cumhur İttifakı’mızın dış siyasette koyduğu iradeyi anlaması için de asgarî 15 seneye muhtaçlığı var. Konu şu ki, tıpkı anda 3-4 krizi yönetirken Sayın Cumhurbaşkanımız CHP’nin tek gündemi var, birebir anda 3-4 tane genel lider adayını yönetmek oldu. Onun için biz işimize bakacağız. Türkiye’nin geleceği için yapacağımız çalışmaları yapmaya devam edeceğiz” dedi.
“Hedef terörsüz Türkiye amacına ulaşmaktır”
Terörsüz bir Türkiye için de büyük bir iradenin ortaya koyulduğunu anlatan Çelik, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Şimdi de terörsüz Türkiye diyoruz. Türkiye’yi terör belasından kurtarmak için Sayın Devlet Bahçeli’nin yaptığı tarihi davet, Sayın Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu yüksek irade Türkiye’yi 50 yıllık terör belasından kurtarmak için, Türkiye’nin önüne yepisyeni pencereler açmaktadır. Bu Kürt kardeşlerimiz üzerindeki terör vesayetinin kaldırılması, her şeyin demokrasiyle, siyasetin imkanları içinde çözülmesi için de büyük bir fırsat oluşturacaktır. Vesayetin en karanlık devirlerinde Cumhurbaşkanımız 2006’da, 2005’te Diyarbakır’a giderek ‘Türkiye’nin bütün sorunları, başörtüsü sorunu benim sorunumdur. Kürt problemi menim meselemdir’ diyerek o vakit ki vesayet odaklarına karşı en güçlü bildirisi vermiştir. İşte o günden bugüne teşkilatlarımızın sarsılmaz birlikteliği, gücü, kuvveti sayesinde karşımızdaki bütün şer şebekelerini alt ettik. Artık Türkiye Yüzyılı’ndayız ve Türkiye Yüzyılı’nda, terörsüz Türkiye amacını gerçekleştirmek için büyük bir iradeyle yolumuza devam ediyoruz. Vakit zaman kimi açıklamalar yapılıyor. Bunlarla ilgili daha evvel söz ettim. Türkiye Cumhuriyeti’nin nitelikleri ve milletimizin pahaları konusunda rastgele bir pazarlık yoktur. Bir al ver süreci yoktur. Rastgele bir müzakere yoktur. Maksat terörsüz Türkiye maksadına ulaşmaktır. Bunun için de kararlı bir biçimde bunların gerçekleşmesi için yolumuza devam edeceğiz ve önümüzü açmaya devam edeceğiz.”
“Sonuna kadar Recep Tayyip Erdoğan diyoruz”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yurtdışındaki faşistlerden, içerideki hadsizlere kadar kem kelam söyleyen çok olduğunu tabir ederek, “Allah’ın müsaadesiyle milletimizin takviyesiyle, teşkilatlarımızın uğraşıyla hepsini sandıkta yendik. Siyasette hepsine tarihi en dertli vakitlerinde bile kapıyı göstermeyi bildik. Onun için bir sefer daha Sayın Cumhurbaşkanımıza karşı çirkin kelam kullananları, kem kelam kullananları söylediklerine karşı bir defa daha şunu söylüyoruz, Yalova’dan da söylüyoruz, Türkiye’nin her tarafından da söylüyoruz sonuna kadar Recep Tayyip Erdoğan diyoruz” açıklamasında bulundu.
Programda AK Parti Genel Lider Yardımcısı ve Yalova Milletvekili Ahmet Büyükgümüş, Yalova Milletvekili Meliha Akyol ve İl Başkanı Umut Güçlü de birer konuşma yaptı. – YALOVA
