Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Meclis üyeleri, kent, bölge ve ülke tarımı açısından büyük ehemmiyet taşıyan Alata Bahçe Kültürleri ve Araştırma Enstitüsü’nün var olan statüsü ve lokasyonu korunarak, araştırma kapasitesi ve fizikî alt yapısı daha da geliştirilerek çalışmalarına devam etmesi gerekliliği konusundaki ortak görüşü oybirliğiyle onayladı.
MTSO Ağustos Ayı Meclis Toplantısı, Meclis Başkanı Hamit İzol başkanlığında gerçekleştirildi. Meclis üyelerine seslenen MTSO Başkanı Hakan Sefa Çakır, son periyotlarda sıkça gündeme taşınan Alata Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü’ne değinerek kurumun kent için kıymetini vurgulayıp sahip çıkılması ismine birlik daveti yaptı. Mecliste ayrıyeten enflasyon muhasebesi konusundaki düzenleme talebi, idare ve komitelerin ay içinde yürüttüğü faaliyetler de ele alındı. Toplantı sonunda Lider Çakır, ayrıyeten İSO İkinci Büyük 500 Sanayi Kuruluşu Listesine giren başta MTSO meclis üyeleri olmak üzere tüm firmaları tebrik etti.
“Alata doğal bir sit alanıdır, bu değiştirilemez”
Son günlerde tekrar gündeme gelen Alata’ya her kısmın kendi bakış açısıyla yaklaştığını kaydeden Çakır, “Kriterleriyle vakit zaman oynanıp kimi belirsizliklerden yararlanılarak yeni kriterler konmaya çalışılsa da Alata, kumsal yahut arazi olmanın ötesinde bir sorundur. Doğal bir sit alanıdır. Bu değiştirilemez” dedi. Bugün bulunduğu alana ziraî biyo-çeşitliliğe, doğal floraya ve mikro klima özelliğine sahip az bir bölge olması nedeniyle inşa edildiğini hatırlatan Çakır, enstitünün vazifelerini ise şöyle özetledi: “Doğu Akdeniz Bölgesinde; meyvecilik, sebzecilik, süs bitkileri, bağcılık, arıcılık, tarım iktisadı, su kaynakları, bitki sıhhati, biyo-çeşitlilik, genetik kaynaklarla eğitim-yayın mevzularında uygulamalı ziraî araştırmalar yapmaktır. Bahçe kültürleri alanında uzun yılların bilgi birikimi olan, çok bedelli bitki çeşidi, ulusal koleksiyonlarına sahip olan kuruluş, ülkemiz Turunçgil Genetik Kaynakları ve Muz Araştırma Merkezi’ni de bünyesinde barındırır. Ayrıyeten, bitkisel genetik kaynakların korunması kapsamında enstitüde 25 zerzevat ve meyve çeşidinde yaklaşık bin 150 çeşitle 3 bin 500 saf sınır koruma edilmektedir. Enstitü, sahip olduğu doğal flora ve faunasıyla, doğal kumul alanları ve eko tonlarıyla sürdürmekte olduğu araştırma, üretim ve eğitim vazifelerinin yanı sıra, canlıların doğal yaşama ortamları nedeniyle, bio-çeşitliliğin en uygun örneğini oluşturmaktadır. Bu özelliğinden ötürü 9 Ekim 2000’de birinci derece doğal sit alanı olarak ilan edilmiştir.”
“Alata, yeni bir tarım iktisadı oluşturdu”
Mersin’in 326 kilometrelik kıyısında plaj, konut, yazlık yapacak, turizm yatırımı yapılacak çok alan bulduğuna dikkat çeken Lider Çakır, caretta carettaların hayatını devam ettireceği öteki bölgenin çok az olduğunu vurguladı. Ömrün simbiyoz bir sistem olduğunu belirtip tüm canlıların birbiri için yaşadığını hatırlatan Çakır, “Bir yaşama ziyan verirseniz, onun yokluğu da size öbür türlü ziyan verir. Bu yok edici ömür formumuzu devam ettirirsek geriye, ne tabiat ne deniz ne toprak ne su kalır” diye konuştu.
Alata’yı ‘1940’lı yıllarda, cumhuriyetin ışığında, çağdaş Türkiye tarımının ortaya çıkma meselesi’ olarak tanımlayan Çakır, kelamlarını şöyle sürdürdü: “O yıllarda Alata’nın varlığı bölgemizde başta narenciye olmak üzere yeni bir tarım iktisadı oluşturdu. Alata başlangıçta; bölgenin fakir ailelerinin çocuklarını yatılı olarak eğitti. Erkeklere ve bayanlara çağdaş tarımı öğretti ve sevdirdi. Bayanlara konserve yapmayı öğretti. Mezun olan gençlere hayvan verdi, arazi verdi, fidan verdi. Tarımın ve hayvancılığın gelişmesini sağladı. Bugün Mersin, Çukurova, hatta Akdeniz Bölgesi; narenciyeyle yüzbinleri besliyorsa, iş ve AŞ veriyorsa, ihracatla ülke iktisadına katma paha sağlıyorsa, bunun sebebi Alata’dır. Buradaki bilimsel çalışmalar, inovasyon ve ar-ge’dir.”
“Alata bir Türkiye değeridir”
Mersin’in 80 yıl evvel Alata’da yapılan çalışmalardan ötürü bugün hala ekmek yediğini kaydeden Çakır, “Alata bir Türkiye kıymetidir. Bir ulusal güvenlik problemidir. Ülkenin savunma endüstrinin kesimidir. Tüm gelişmiş dünya, güçlü ülkeler, besin krizlerine hazırlık yaparken, global ısınmaya karşı tedbirler alırken, biz bu tehlikelere karşı en değerli silahlarımız olan bilim, ar-ge, araştırma ve inovasyon merkezlerimizin yerlerine göz dikiyoruz. Bu akılcı değil, ahlaki değil, bu insani değil” değerlendirmesini yaptı. Yok edilmesi yerine misyonlarına ek olarak iklim değişikliği probleminden ötürü bölgenin acil muhtaçlığı olan yeni eser deseni çalışmaları yapılması gerektiğine işaret eden Çakır, enstitünün doğal yapısı korunup geliştirilerek daha kapsamlı milletlerarası tarım doruklarının yapılacağı, daha çağdaş alt yapısı olan bir yapıya dönüşmesi gerektiğini söyledi. Her bölüme gereksinim olduğunu lakin tabiata, beşere, uzun vadeli iktisada ziyan vermeden yanlışsız yapılanma gerektiğini söz eden Çakır, “Mersin Ticaret ve Sanayi Odası’nın, başta Alata olmak üzere, tüm bu ve emsal kıymetlerimizin korunması konusunda görüşü muhakkaktır. Mersin iş dünyası sürdürülebilir bir iktisadın peşindedir. Yıkıcı değil, yapan bir iktisadın izindedir. Tabiata, insan sıhhatine, etrafa karşın bir iktisat değil, bunlarla birlikte sağlıklı bir iktisadın destekçisidir” tabirlerini kullandı.
“Yanlışı onaylayan kurum olmayacağız”
Konunun en üst seviyede takipçisi olacaklarını belirten Çakır, “Yanlışı onaylayan kurum olmayacağız” diyerek Mersin iş dünyasını bu mevzudaki kararlılığını göstermeye davet etti. Çağrıyı oybirliğiyle kabul eden MTSO Meclisinin hazırladığı ortak karar metni şöyle: “80 yıllık bilim, ziraî bilgi, uygulama ve ar-ge birikimi olan Alata Bahçe Kültürleri ve Araştırmaları Enstitüsü’nün, var olan statüsü ve lokasyonu korunarak, araştırma kapasitesi ve fizikî alt yapısı daha da geliştirilerek devam etmesi Mersin, bölge ve ülke tarımı için hayati bir bahistir. MTSO Meclisi, Alata’nın tüm alanlarının mevcut emelleri dışında, ne emelle olursa olsun yapılaşmaya açılmasının ve sit alanı statüsünden çıkarılmasının, ekonomik gerçekliklere, hukuka, yürürlükteki mevzuata, devletimizin kalkınma strateji ve gayelerine ve her şeyin üstünde kamu faydasına uygun olmadığı görüşündedir. MTSO Meclisi, Alata Bahçe Kültürleri ve Araştırmaları Enstitüsü’nün var olan yerinde korunması ve daha da geliştirilmesini, ulusal bir güvenlik problemi seviyesinde görmekte ve enstitünün eğitim, araştırma, uygulama ve ar-ge kapasitesinin, fizikî imkanları da yenilenerek devam etmesini desteklemektedir. MTSO Meclisi, Alata ve sahip olduğu yerlerin öteki hiçbir maksatla kullanılmasına, sit özelliğinin kaldırılmasına taraf değildir.” – MERSİN
