Suriye’deki yeni idarenin başkanı Ahmet eş- Şara, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile düzenlediği ortak basın toplantısında, “Gerek bizim şu an denetimimiz altında olan bölgelerde gerekse PKK/ YPG’nin olduğu bölgelerde olsun, hiçbir kümenin elinde silah bulunmasını kabul etmemiz mümkün değildir” dedi.
Suriye’deki yeni yönetimin lideri Ahmet eş-Şara, Suriye’nin başkenti Şam’da Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile ortak basın toplantısı düzenledi. Suriye’nin durumu ve gelecekteki zorluklar, güvenlik, iktisat ve Suriye’nin siyasi geleceği hakkında Bakan Fidan ile uzun bir görüşme gerçekleştirdiklerini söz eden Şara, “Önümüzdeki devirde Suriye’nin yapısı ve komşu ülkelerle alakalar konusunda bir kadro teminatlar verilmesinin kıymetini ele aldık ve inşallah yakın vakit içerisinde hükümetimizi de oluşturacağız” dedi.
“Stratejik münasebetler inşa edilecek”
Görüşmede Savunma Bakanlığı’nın güçlendirilmesi konusunun uzun bir müddet konuşulduğunu ve silahların sadece devletin elinde var olması ve devletin otoritesi dışında hiçbir silahın bulunmaması gerektiğinin vurgulandığını söz eden Şara, “Buna ek olarak önümüzdeki günlerde Suriye ile Türkiye ortasındaki stratejik bağların Suriye’nin tekrar ayağa kalkmasına yardımcı olacağı belirtildi. Türkiye’nin Suriye halkının dostu olduğu, altyapı, sanayi, bankacılık ve hayatın her alanında Suriye’nin yanında durduğu tabir edildi. Suriye’nin bunu unutmayacağı ve inşallah stratejik münasebetler inşa edileceği lisana getirildi” dedi.
“Uluslararası toplum Suriye’ye uygulamış olduğu ekonomik yaptırımları kaldırmalı”
Suriye’nin tekrar inşasına ait soruya karşılık veren Şara, “14 yıl boyunca halkımız çok büyük badireler çekti ve bugün prestijiyle halkımızın çabucak hemen yarısı ülke dışında. Altyapımız yıkıma maruz kalmış durumda. Önümüzde çok büyük sınamalar bulunuyor. En kıymetli şey, büyük ülkelerin Suriye’nin egemenliği ve idaresine dayanak istikametinde karar vermeleri. Milletlerarası toplum Suriye’ye uygulamış olduğu ekonomik yaptırımları kaldırmalı diye düşünüyoruz. Evvelki cani rejim, halkını katletti ve bundan ötürü Suriye bir grup yaptırımlara maruz kaldı. Lakin o rejim gitti, hasebiyle ülkede mağdurlar var ve artık sebep gittikten sonra natürel ki cezanın da kaldırılması gerekiyor. Bu mazlum insanların cezalandırılmaması gerekiyor. Biliyorsunuz, özellikle 1979 yılından itibaren bir kadro yaptırımlar uygulandı ve bu yaptırımların rejimin düşmesiyle birlikte kaldırılması gerekir diye tekrar ediyorum. Böylece bizim de Suriye halkına takviye konusunda elimiz güçlenmiş olacaktır” dedi.
“Hiçbir kümenin elinde silah bulunmasını kabul etmemiz mümkün değildir”
Suriye’deki silahlı kümelerin orduya entegrasyonu konusunda bir takvim olup olmadığı sorusu üzerine Şara, “Son özgürleştirme teşebbüsüne başlamadan evvel aslında bu kümelerle biz uyum halindeydik. Bu kümeler, başarılı olmamız durumunda artık bir ordunun olması ve bir Savunma Bakanlığının olması konusunda hemfikirlerdi. Yalnızca kimi kümeler, bizden uzak oldukları için bir beyanda bulunmadılar fakat genel manada ihtilal mantığına uygun bir biçimde hareket ettik. Alışılmış aslında ihtilal devrinde de gördük ki kümeler halinde olmak çok da faydalı değil, fikir birliği tesis edilemeyebiliyor. Lakin önümüzdeki günler içerisinde Savunma Bakanlığımızın duyurusu olacak ve tekrar askeri kanattan bakanlık çalışanı olacak. Suriye ordusunun genel çerçevesi belirlenmiş olacak ve bu kümeler da yavaş yavaş kendilerini feshedecekler. Bizler hiçbir kümede, gerek bizim şu an denetimimiz altında olan bölgelerde gerekse PKK/YPG’nin olduğu bölgelerde olsun, hiçbir kümenin elinde silah bulunmasını kabul etmemiz mümkün değildir. Bizim en büyük önceliklerimizden biri budur. Ülkedeki tüm silah denetimini elimize almak istiyoruz ve bu mevzuda da kümelerin birden fazla aslında bizimle hemfikir. İnşallah istediğimiz sonuca de ulaşacağız” dedi.
“Azınlıklara hiçbir biçimde ziyan gelmemesine çaba gösteriyoruz”
Suriye’deki azınlıkların durumuna ait soruya karşılık veren Şara, “Devrim hiçbir vakit azınlıklara karşı üretilmedi. Münasebetiyle bir dehşetin olmasına gerek yok. Aslında rejim 50 yıl boyunca azınlıkları korkutarak toplum içerisinde bir parçalanmaya sebep oldu ve biz Suriye’nin farklı bölümlerini çağırdık ve onlar da tıpkı biçimde geldiler. Biz, azınlıkları koruyoruz. Hiçbir biçimde onlara bir ziyan gelmemesine çaba gösteriyoruz. Bilhassa de bir grup mezhepsel telaffuzların ve sorunların çıkmaması için provokasyonların da olmamasına dikkat ediyoruz. Bizler, Suriye’nin tüm kesitleriyle birlikte geçmiş rejimin gitmesi gerektiğine inandık. İnşallah bölgeye, Suriye’ye ve Suriye’nin halkına layık bir devlet yapısı ortaya çıkacaktır” dedi. – ŞAM
